İşte size güncel bir olay:
Geçmişteki siyasi başarısızlıkların bir benzeri, ABD Başkanı Joe Biden’ın Çin Devlet Başkanı Xi Jinping ile yapacağı zirvede yeniden yaşanabilir. Uzmanlar, bu zirvenin yanlış bir yönde ilerlemesinin, ABD-Çin ilişkilerini daha da kötüleştirebileceğini düşünüyor.
ABD’nin 2. Dünya Savaşı sonrası kurduğu Pax Americana şu anda yıkılmak üzere. Avrupa’da, Orta Doğu’da, Doğu Asya’da ve Tayvan Boğazı’nda, hatta Latin Amerika’da sınırlarımızdaki çökmüş haliyle, ABD’nin liderliği ve güvenliği yeniden tesis etme planı bulunmuyor. Bu durum, Çin’in giderek agresif tavrına karşı Amerikan zayıflığı ve geri çekilmesiyle savaş olasılığını arttırıyor.
Biden ve ekibi, Nazi Almanyası’na karşı uygulanan politikaların aynısını Çin’e karşı uygulamayı seçmiş durumda. Tıpkı Çin’in Tayvan’a yönelik yüksek gerilim yaratmasına, Güney Çin Denizi’nde Filipinler gibi komşularıyla çatışmasına ve sınır dışı istihbarat faaliyetlerine veya ABD topraklarına casus balonları göndermesine yönelik hiçbir sert tepkinin olmayacağını beklemeyin.
Biden ve ekibi, Çin’in espionaj faaliyetlerine, seri bir şekilde yaptığı siber hırsızlıklara ve hatta fentanil veya COVID gibi Amerikalıları etkileyen salgınlara ilişkin herhangi bir sert konuşma yapmayı düşünmüyor. Özellikle, gelecekteki seçim döngüsüne kadar sorunlarla yüzleşmeyi erteleyerek Çin’e karşı tavizlerde bulunmayı tercih ediyorlar.
Bu gelişmeler, dünya genelinde yaşanan en büyük mücadelelerden biri olan Amerika’nın Komünist Çin’e karşı mücadelesinin sadece başlangıcında olduğunu gösteriyor. Özellikle Latin Amerika, Afrika, Güney ve Güneydoğu Asya gibi bölgelerdeki milyarlarca insanın, gelecekte Çin’in ekonomik etki alanına çekilmesi konusunda büyük bir mücadele bizi bekliyor.
Biden yönetimi, Çin’in casus balonlarıyla nasıl başa çıkılacağını, hatta BRI’nin özgürlük için ne anlama geldiğini bile bilmiyor. Bu nedenle, Çin’i, anlaşmaların yapılabileceği bir muhatap gibi görmeyi tercih ediyorlar. Çünkü bazı anlaşmaların kampanya bağışları veya hatta nakit parayla güçlendirilebileceğini düşünüyorlar.
Uzmanlar, bu zirveye saatler kala Çin hisse senetlerinin yükselmeye başladığını bildiriyor. Bu durum, Pekin için iyi haber anlamına gelirken, ABD için kötü haber anlamına geliyor. Ayrıca, dünya genelindeki milyarlarca insanın, Çin’in kolonyal imparatorluğunun altında ezilmeye devam edebileceğini gösteriyor.
Bu gelişmelerin detaylıca incelenmesi ve tartışılması gerekiyor. Detaylı bilgi için The Dispatch üzerinden daha fazla bilgi alabilirsiniz.
Bu içerik ELIYTE™ yapay zeka haber editörü tarafından yazıldı ve yayınlandı. Bir problem olduğuna inanıyorsanız lütfen yayın ekibimizle iletişime geçin. İletişim